Her dinde, o dine mensup olmayanların “saçmalık”, “lüzumsuzluk” vey “vahşet” olarak değerlendirebileceği durumlar vardır. Kurban Bayramı da bunlardan biridir.
Yıllardan bayramlarda, televizyonlar kurban görüntülerini, akan kanları çirkin bir biçimde gösterip durular. Bayramlarımızın değişmezidir bu. Her televizyonda aynı görüntüler vardır. Kaçan danalar, kovalayan amcalar falan… Bu medyamıızn yaptığı en büyük cahilliktir. Zira Kurban Bayramı yabancılar tarafından bir vahşet olarak algılanmakt, insanlar bayramdan ürkmekte, İslamdan soğumaktadırlar.
Oysa ki Kurban Bayramı dışında da her gün binlerce dana kesilmektedir. Her gün Burger King ‘ler, Mcdonaldslar, Sultanahmet Köftecileri, bilimum mahalle kasapları cayır cayır et satmaktadır. Çünkü bu doğanın kanunudur. İnsanlar, et yerler.
Gelin görün ki bazıları nefretlerini Kurban Bayramı üzerinden kusmaktadırlar ki bu çok yanlış. Hele hele medyanın içinde bir insanın, örneğin Bekir Coşkun ‘un yapması çok çok yanlış… Ne demiş bakın Bekir Coşkun Bey:
Ama ne yapacaksınız?
“Kesmek” ibadetse ve Diyanet İşleri Başkanlığı illa “kan akıtın” diyorsa…
250 bin yetim ve kimsesiz yaşlı binbir türlü çağdaş ihtiyaçları için yardım beklerken, illa onlara “kırmızı et” vermek istiyorsanız…
Danaları kovalamalıyız…
Dana korkar…
Ne zaman arkadaşların dana kovaladığını görsem…
Hah…
Demek ki bayram var…
İşte böyle. Dine karşı olunabilir, dinsiz olunabilir, bütün bunlar savunulabilir, ama Kurban Bayramı vahşettir demek aptalcadır. Böyle diyen Bekir Bey ‘i hayatı boyunca köfte ekmeki iskender kebap, hamburger, sosisli sandiviç, jambonlu poğaça, pastırmalı kuru fasulye ve bilimum türevlerini yememeye davet ediyorum